Monday, July 13, 2009

yok şöyleymiş de yok böyleymiş de

I.
Ters-yüz

Garip.
Bir dalga nasıl
Yaklaşıyor, yaklaşıyor da kıyıya
Birden kırılıp kendi içine dönüyor ya

Sonra genişliyor ve inceliyor ve geri çekiliyor ve yok oluyor
Bütün yanlarıyla.

II.
Su sporları

İnsan bazen durgun denizde
Gidebilecekken her bir yöne
Kendi akıntısında sürüklenir
Kafası suyun içinde

...
Seninle dalıyormuşuz
Derinliğin ışığı çaldığı bir yerde
Sonra sen birden çıkmaya kalktın
Meğer bağlıymış tüplerimiz birbirine

Ben biraz daha durdum suyun içinde
Çıkan kabarcıkları seyrettim
Dipteki renkli, canlı şeylere son bir kez bakıp
Can havliyle çıktım suyun yüzüne

Gerçeğe.

III.
Kâğıt üzerinde

Siz beni yanlış anladınız, üzerinize alındınız.
Neden acaba?
Bu bahsettiğim siz değildiniz.
Ben bile değildim.
Öyle çok soyut şeylerden bahsediyordum ben.
Herkesin başına gelen şeylerden.
Nitekim siz okuyun diye değil
Herkes okusun diye yazıyorum.

Bu makyajı sizin için değil
Kendim için yaptım

Aslında iyi tuttunuz kendinizi
Neler neler anlatmıştım ben size
Başkalarının önünde,
Kendi önünüzde yüzüme vurabileceğiniz.

Ne kadar inkar etsem inandıramazdım kendimi
Öyle güçlü kanıtlar var elinizde.


Yakınlık dürüstlükse
Hiç yakın değiliz sizinle.

IV.
Yanlışlık

Şu son ayları görecek gözüm yok
Bir yanlış anlama yüzünden böyleler
Bu kadar mahçup, boynu bükükler.

Aman ne yapayım
Atsan atılmaz, satsan satılmaz.

.

No comments: