Saturday, January 09, 2010

Ordan burdan

Grip oldum, güzel bir sükunet çöktü üstüme. Sanki aklımdaki bütün küçük endişeler boşaldı gitti. Sürekli beni takip edip eleştiren ses sustu. Son günlerde hayatın değeri üzerine çok düşündüm. "Sıradan basit bir günün uğruna hiç dua etmemiş, henüz yalvarmamıştım" demiş Şebnem Ferah Eski şarkısında. Bu hissin ne olduğunu anlamaya çalıştım. İnsanı gerçek bir insan yapan bu olmalı. Duyguların etrafından dolaşmak değil, karanlık, dar, taşlık bir tünelden geçer gibi içlerinden geçmek. İnsan ancak bunu yaptığında neyin gerçekten değerli olduğunu anlar herhalde.

Kışın uçmak beni korkutmaya başladı. Korktuğumda bir yandan henüz yapmam gerektiğini düşündüğüm şeylerin ne kadar azını yaptığımı düşünüp hayıflanıyorum. Kimse kendine ölümü yakıştıramazmış. Sonra karar veriyorum: "Eğer bu uçak hayırlısıyla inerse keyfimi hiç bir şeyin kaçırmasına izin vermeyeceğim, her anın tadını çıkaracağım, her anın!" Kendime hoşgörülü olmaya karar veriyorum. Ama uçak inince o ses yine başlıyor. Diyor ki hayat dünyadan alabildiklerin kadar değil, dünyaya verebildiklerin kadar değerlidir. Beni duymazdan gelme.

Diyor ki seni sen yapan benim. Etrafından dolaşma hiç bir şeyin.

No comments: