Sunday, March 31, 2013

Çekirdek

İnsan bütün günü birisi ya da birileriyle geçirse de uykusunda yalnız. Hele uykusuzluğunda iyice yalnız. Alkol ve kahve bende uykusuzluk ve huzursuzluk yapıyor. Dün gece yine karamsar düşüncelere kapılmış geceyi nasıl geçireceğimi düşünürken meditasyon usulü güzel bir şeyler düşünmeye karar verdim. Serin ama güneşli bir bahar gününde, tatlı esintiler içinde upuzun bir kumsalda yürüdüğümü hayal ettim önce ama pek bir işe yaramadı. Sanki içine düşen en ufak bir çakıl taşıyla kabarıp dalgalanan, taşan karanlık bir göl vardı içimde.

Sonra içimde yaşadığım sürece çevremde, hayatımda olup biten hiç bir şeyin, hiç bir değişikliğin değiştiremeyeceği sabit bir nokta bulunduğunu hayal ettim. Göğüs kemiğimin bittiği, karnımın başladığı yerde, karnımın derinliklerinde bir yerde olacaktı ve bir meyvenin çekirdeği ya da demirden bir leblebiye  benzeyecekti. Bölünemeyecekti, parçalanamayacaktı. Başıma ne gelirse gelsin o değişmeyecekti ve her durumla başa çıkmamı sağlayacaktı. Belki ego, karakter, ruh ya da yürek dedikleri şeydir bu ya da tasavvuf felsefesine göre bütün canlılar gibi bizde de bulunması gereken Tanrı'nın ışığından bir parça. İnsanın başına ne gelirse gelsin ayakta kalmasını sağlayan, içinden gelen bir güç. Yalnızlık o kadar kötü gelmedi o zaman, bu düşünce beni sakinleştirdi.

No comments: