Wednesday, January 12, 2011

Hukuku kurtarmanın tek yolu

Diyelim ki doktorsunuz. Acil servise korkunç şekilde bıçaklanmış, kan kaybından ölmek üzere olan bir adam geliyor. İçinizden onu bıçaklayanlara karşı bir öfke yükseliyor. Dur şunlar adam öldürmekten müebbet hapse girsinler diye hastayı ölmeye terk eder misiniz? Böyle bir şey yaparsanız doktorluk mesleğinde barınabilir misiniz?

Hizbullah sanıklarının da içinde bulunduğu tutukluların salıverilmesi olayının, yargı reformu ve davaların bu kadar uzun sürmesinde sorumlunun kim olduğu tartışmalarından tamamen bağımsız değerlendirilmesi gerekir. Hükümet, büyük ihtimalle yılın sonuna doğru olayın gidişatını görmüş, ancak yaklaşan felaketi önlememeyi seçmiştir. Tabii ki olayların suçunun yargı mensuplarında bulunacağını, tartışmaların genişleyeceğini hesaplayarak. Genişleyen tartışmaların sonunda yargıyı istediği gibi dönüştürebileceğini öngörerek.

Gelelim merhumu kimin bıçakladığına... Sorunun bu hale gelmesine yargı-hükümet ihtilafı sebep oldu. Hükümet her yerde olduğu gibi hakim-savcı atamalarında da kendi yandaşlarına öncelik verdi. Yargı da bu atamaları kendi imkanları dahilinde engellemeye çalıştı. Artık yargı reformu konusunda güç hükümette. HSYK ve Anayasa Mahkemesi'ni zaten istedikleri gibi değiştirdiler. Bugün meclis web-sitesinde yayınlanan, Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluşu ve Yargılama Usülleri Hakkındaki Kanun Tasarısı'nın mevcut yasayla karşılaştırmalı olarak çok dikkatli incelenmesi gerekiyor.

Artık AKP'den bağımsız bir hukuktan söz edemeyiz. Demokratik yollarla AKP'nin önüne geçebilmek içinse CHP'nin kendine acilen çeki düzen vermesi gerek. CHP'nin, bir dönem daha güçlü AKP iktidarını göze alamaması gerek. Mevcut stratejilerle seçime gitmenin de hiç bir şeyi değiştirmeyeceği ortada. CHP'nin kaybedecek bir şeyi olmadığı için, çok radikal bir strateji değişikliğine gitmesinde sakınca yok bence. AKP'yi ters köşeye yatırabilirler. Bunun başarılı olabileceğini, AKP'nin 2002'deki seçim zaferinde gördük. Nasıl bir strateji izlemeleri gerektiğini de bir sonraki yazımda anlatacağım.

No comments: