Monday, February 21, 2011

The Enigma of Capital - 2

"Sermayenin Gizemi"

Sermaye Pazara Çıkıyor
Sermayenin önündeki son engel, bir ürün ya da hizmetin pazara çıkarıldığında alıcı bulup bulamayacağı sorusu. Büyük insan gruplarının isteklerini, ihtiyaçlarını ve arzularını "oluşturmak" için büyük bir çaba harcanıyor. Ancak bunu reklam sektörü tek başına başaramaz. Asıl önemli olan, sürdürülebilmesi için belli bir ürün ve hizmetler topluluğuna gereksinme duyan bir günlük hayatın koşullarının oluşturulmasıdır. Söz konusu olan sadece arabalar, evler, benzin, yollar ve alışveriş merkezleri değil, aynı zamanda çim biçme makinaları, buzdolapları, klimalar, perdeler, mobilyalar, elektronik cihazlar ve tüm bunların bakımıdır. Banliyö hayatı pek çok isteği ihtiyaca dönüştürerek sonsuz sermaye birikimi için alan yaratmıştır. Tüketicinin ruh hali ve güveni, kapitalizmin sürdürülebilmesi için hayati önemdedir.

Düşük maaşlar nedeniyle iç talebin yeterli olmadığı yerde sömürgeleşme gibi yöntemlerle dış pazarları kontrol etmek, talep yaratmak için önemli bir çıkış yolu oldu. Ancak 1970'lerden bu yana bu gittikçe daha zor hale geldi. Artık Çin ekonomisi, Amerika'daki talep sayesinde ayakta duruyor. Talep probleminin bir başka çözümü ise fazla üretimin kapitalistlerce yeniden yatırıma dönüştürülmesi. Yani üretim çalışanların tüketimi, kapitalistlerin kişisel tüketimi ve kapitalistlerin yapacağı yeni yatırımlarda kullanılıyor.

Kapitalistlerin dünün üretimiyle bugünün yatırımını yapabilmeleri için kredi almaları gerek. Yani kredi, sermaye birikiminin ve kapitalizmin devamını sağlamak için anahtar rol oynuyor.
Üretimin yeni yatırımlarda değerlendirilebilmesi için üretimin genişleyebileceği yeni üretim alanlarının mevcut olması gerek. Amerika nasıl İngiltere'den sermaye çektiyse, Çin de Amerika'dan sermaye çekiyor. Bu sermaye de yeni fabrikaların açılması için kullanılıyor. Ancak beklentilerdeki bozulmalar ve kredi sistemindeki krizler sermaye dolaşımını sekteye uğratabilir. Temel sorun, yatırım yapılabilecek yeni alanların kısıtlı oluşudur.

Bu bölümde ve bir önceki bölümde anlatılan bariyerlerin birini atlamak için yapılan bir hamle, sermayenin bir başka bariyere çarpmasına yol açabilir. Maaşların düşüklüğünden kaynaklanan talep problemini çözmek için kredi sistemini yaygınlaştırırsınız, sonra kredi krizi çıkar. Sorun çözülmez, yalnızca yer değiştirir.

Sermaye evrimleşiyor

Harvey bir coğrafi bölgedeki insanlık "faaliyetinin" yedi alanda açıklanabileceğini söylüyor.

Bunlar:

1- Teknolojik gelişme

2- Zihniyet algılamaları

3- Doğayla ilişki

4- Üretim ilişkileri

5- Günlük hayat ve türün çoğalması

6- Sosyal ilişkiler

7- Kurumsal yapı/yönetim kurumları

Harvey diyor ki dünyayı anlamak istiyorsanız bunlardan birinin/bir kaçının diğerlerinin belirleyicisi olduğunu düşünmeyin, bunların hepsi aynı anda birbirlerini etkilemekte, değişmekte, dönüşmektedir. Sermaye de dolaşımı sırasında bu alanların hepsine etki eder. Köklü bir değişimin ortaya çıkabilmesi içinse bu alanların hepsinde değişikliklere ihtiyaç vardır. Birbirinden etkilenerek aynı anda evrimleşen bu değişik alanlar göz önüne alınmazsa, iyi niyetli politikalar bile başarıya ulaşamayabilir. İyi haberse değişimi başlatmak için bir alanın tamamen reforme edilmesini beklemek zorunluluğunun olmayışıdır.

İşin coğrafyası
Peki coğrafyalar arasındaki farkların nedeni nedir? Değişik coğrafyalarda kurulan sistemler neden birbirlerinden farklı gelişiyor? Harvey, Jared Diamond'un Guns, Germs and Steel'de ya da Jeffrey Sachs'in The End of Poverty'de yaptığı gibi coğrafi determinizme ya da devletler arasındaki jeopolitik egemenlik savaşlarına inanmıyor. Bunun yerine, kapitalizmin coğrafi gelişimini anlamak için bazı prensipler öne sürüyor: Birincisi, sermaye birikiminin önündeki coğrafi engellerin aşılması gerek. Büyük mesafeler hızla katedilebilmeli ve büyük alanlara, doğaya, pazarlara hükmedilebilmeli. Sermaye dolaşımının daha büyük alanlara yayılabilmesi ve hızlanabilmesi için özellikle ulaşım ve iletişim alanında pek çok teknolojik yenilik yapıldı. Finans merkezlerini bağlayan ağlar üzerinden bir kaç milisaniye içinde devasa miktarda bilgi ve para akabiliyor.

İkincisi, doğal kaynaklara, üretim araçlarına, ucuz iş gücüne ve tüketici piyasalarına yakınlık, kapitalist için büyük önem taşıyor. Kapitalizm, kapitalistlerin bireysel özgürlüğü ve girişimciliği sayesinde sürdürülebiliyor ve hangi girişimin nerede başarılı olacağını önceden tahmin etmenin imkanı yok. Bir girişim bir bölgede başarılı olduktan sonra onu destekleyecek altyapı ve başka şirketler kuruluyor, ancak onun başarısını başından planlamak bir hayli zor. Bu yüzden değişik coğrafyalarda binlerce deneme yapılıyor ve en uygun coğrafyada yapılmış olanı, başarıya ulaşıyor. Rekabet ve krizler, üretim için hep daha uygun, daha karlı coğrafyalar bulunmasını sağlıyor.

...Devam edecek

No comments: